Mahkeme suratlı denmez belki ama asık yüzlü denebilir. Eşime demişliğim var. Zira eşim içi kıpır kıpır olsa da gülme gülümseme konusunda kıttır. Yapısı öyle ama esirgediği için değil. Çilekeş büyümüş, ağır bir duruşu var. Ben de lunapark oyuncakları gibiyim sürekli ışıklı sesli :)))
Ama, sizde başka başka sebepler var. Bir kere neden 4 çocuk ablacığım sana yazık değil mi vücudun dayanamaz her şeyden önce 4 doğuma. Eskiler nasıl yapmış demeyin, günümüz kadınının bedeni maksimum 3 doğuma dayanır. Emzirme, büyütme hepsi ayrı efor. Sonra 40'a gelmeden türlü türlü yetersizlik, hastalık çıkıyor kadınlarda. Hayatı kendinize yorucu ve zor etmeyi eşin ve sen seçmişsiniz. Görünen tabloya göre de günlük rutinin yurgunluğundan sen de eşin de mutsuzsunuz. Eşin evde bunalıyor, senin yorgunluğundan çocukların telaşından bunalmış durumda. Evdeki telaştan kaçıyor başka bir deyişle.
Ama bunun sorumlusu tek başına sen değilsin. 4 çocuğu birlikte yaptınız, yorgunluğunu, tasasını, telaşını da birlikte göğüsleyeceksiniz. Beyefendi dayanamıyorsa ya sana destek atacak, dinlenmene fırsat yaratacak ya da adam akıllı korunup çocuk falan yapmayacak.
NOT: Sözüm asla çocukların varlığına değil, kim çocuk sevmez ki, ancak bir çocuğu bir köy büyütür, 4 çocuk için de 4 köylük imkan ve çevre lazım.