Kız vallahi çekinmek ya da açıklamaktan kaçınmak değil, daha ziyade yanlış insanlara doğru haber verilmiyor.
Benim bedenim, benim rahmim, benim eşim, benim çocuğum, benim kararım. Kime ne?
İşte eşimin ailesi biraz sıkıntılı insanlardı, hele bir de ilk iki çocuğumda bana türlü türlü arızalar çıkardıkları için, hatta ilkini onların bize yaptığı şeyler yüzünden stres kaynaklı erken doğurmak zorunda kaldığım için ne kadar saklarsam o kadar kârdayım demekti.
Zaten ikinciyi 5 aya kadar sakladım diye küsüp kızıyorlardı, bir daha uğraşmak istemedim.
Valla sıkılıyorum insanlardan, bu gebelik diğerleri gibi de değil, tamamen tiksinti var her şeye ve herkese karşı.
Abileri erkek doğurayım istemezler, şirket ortak olmasına rağmen bize işçi muamelesi yapıp kendileri çok harcamalarına rağmen eşime asgari ücretin biraz üstü verirler.
Medresem ve annemler o tarafta diye Fatih’e taşınmak istiyorum, onda bile bencillik ediyorlar. 3 çocuklu biri olacağım ve ben “sadece” anne değilim ki… sohbetlerim var, ruhum beslenmeyince çocukları nasıl besleyeceğim? Nefret nefret nefret.
Eşimle tek başımıza verdiğimiz bir savaş ama Rabbim yanımızda.
İçim dolu, kusura bakma.