Selamlar herkese,
Umarım iyisinizdir. Buraya biraz içimi dökmek ve belki benzer şeyler yaşayan başkaları vardır diye danışmak için yazıyorum.
Yakın zamanda yüksek lisans tezimi verdim, yani akademik olarak hayatımdaki büyük bir hedefi tamamlamış oldum. Ama tuhaf bir şekilde, o beklediğim rahatlama ve tatmin hissi yerine içimde büyük bir boşluk oluştu. Sanki bir dayanağımı kaybetmiş gibiyim.
Bu boşluk hissiyle başa çıkmak için kendimi sürekli bir şeyler öğrenmeye adadım. Felsefe, dilbilim, din, tarih ne bulursam okuyorum, araştırıyorum. Bir yandan Arapça, Almanca, Latince, İspanyolca öğrenmeye çalışarak zihnimi sürekli meşgul tutuyorum.
Gelgelelim, bazen durup "Ben bütün bunları neden yapıyorum?" diye sorduğumda cevabını bulamıyorum. Sanki sürekli kürek çekiyorum ama tekne hiçbir yere gitmiyor gibi bir his. Bu kadar çaba gerçekten anlamlı mı, yoksa sadece bir şeylerden mi kaçıyorum, emin değilim.
İşin daha derini ise, altta yatan ve bir türlü geçmeyen bir hüzün var. "Bu dünyaya ait değilmişim" gibi tuhaf, yabancılaşmış bir his. Sanki her şeye ve herkese dışarıdan bakıyorum.
Aranızda böyle bir "hedef sonrası boşluk" yaşayan oldu mu? Bu sürekli öğrenme çabası sizce bir kaçış mı? Bu anlamsızlık ve aidiyetsizlik hissinden nasıl çıkılır?
Fikirlerinizi, deneyimlerinizi merak ediyorum. Şimdiden teşekkürler.