2 gebelik geçirdim, ikisi de hastane yatışı verilmeli yüksek riskliydi. Ben yatmadım tabi, naz nedir bilmem.
Ben astım hastasıyım, ciğerlerimin yarısı normalde de çalışmıyor zaten. Derin nefes alamam, direkt tıkanırım.
Gebelikte bu durum çeyreğin de altına indi.
İlkinde 3 defa düşük tehlikesi geçirdim, devamlı kanamam ve ağrım vardı. Doktor bana yürümeyi bile yasaklamıştı.
Buna rağmen ben 2 ayda bir ülke değiştirmek zorundaydım. Ev işi yapmak zorundaydım. Yemek yapmak zorundaydım. Hipertansiyon varmış ama benim haberim yokmuş mesela.
Tüm bu risklere rağmen eşimle tek olduğumuz için naz falan yapamadım.
Eş ailesinden yediğimiz darbeleri saymıyorum bile.
Kendimi yormadım ama yatmadım da. Hatta 5 aylıkken uçağımız düşüyordu neredeyse. Gondolu bilirsiniz. Aniden motoru arızalanan uçağın aşağıya süzülüşünde aynı his var. Hem kanamam da var, düşük yapsam tam yeri. Tabi ömrü varmış elhamdülillah, erken de olsa doğdu 33 haftada.
Bir ayda sıfırdan ev düzdüm, lohusalığımı yaşamadım. Dikişlerim kaç gün iyileşmedi, üzerine oturamıyordum.
Kızıma, oğlum 2,5 aylıkken hamile kaldım. Tam bitti derken yine başladı.
Hipertansiyon ve preeklampsi yüzünden 2. Gebelik de yüksek riskli sayılıyor, hastaneye yat dediler. Bir oğlum var yatamam dedim.
Yine ara ara kanamalarım oldu, fıtığım oluştu. Rahim kendini tamir etmeden ikinci defa deformasyon geçirdi. Öncekinde 16larda gezen tansiyon 8e 7e indi.
37. Haftada açıklık varmış, zorla magnezyum verip durdurdular. 38. Haftada doğurdum.
Lohusalığı yine iyileşmeyen dikişle iki çocuğa bakarak geçirdim. Popim yer görmedi yani.
Şu an tüm bu yaşanmışlıklara bakarak rahatlıkla diyebilirim ki “şımarın”
Sağlıklı bir gebelik geçirmediğim halde kendime şımarma izni vermedim. Ve şu an acayip güçlü sanılıyorum. Halbuki tükendim…
Ben de senin gibi düşünüyordum ilk gebeliğin başında ama şu an öyle düşünmüyorum. Canım çok yanmasına rağmen kendi başımı ben okşadım, birisi okşasaydı ve ben buna izin verseydim her şey daha kolay olurdu.
Abartanlardan benim etrafımda da var ama umurumda değil.
Eş onun, çocuk onun, gebelik onun. Bize ne?