Eşim askerdi, hamileydim. Annemin evine gittim diye yemediğim hakaret tavır kalmadı. İş en son namusuma kadar uzanınca çok kötü oldum, hadlerini bildirdim ama o anda bile söylemedim.
Eşimin içine doğmuş gibi aramış annesini “Kıza bir şeyler yapmıyorsunuz dimi” diyerek azarlamış. Annesi dizi sahnelerindeki gibi beni arayıp “sen beni oğluma nasıl şikayet edersin” diye çemkirince kendimi savundum ama sonra bir ton ses kaydı atarak üste çıkmaya çalıştı.
Ben o esnada bile eşimi arayıp söylemedim ki aklı bende kalmasın.
3 kez düşük riski geçirmişim, 4 aylık hamileyim. Bana yaşattıkları normal değilken bile sustum.
Ama annesi dayanamayıp benim eşim yanımda yokken annemde kalmama çok rahatsız olduğu için arayıp şikayet etmiş. Eşime, kendi söylediği şeyleri söylemeyip sadece benim savunmamı yalan yanlış anlatmış. Aradığında mecbur kaldığım için baştan sona her şeyi tüm gerçekleriyle anlattım, ısrar etmese yine anlatmayacaktım. Ama ben gebe halimde katlanabiliyorsam herkes katlanabilir dedim ve beni bu duruma sokanları bir bir anlattım. İnanmazsan da den bilirsin elimde ses kayıtları mevcut dedim kapattım konuyu.
Tabi ki elhamdülillah kanıta ihtiyaç duymadan eşim bana inandı. Kanıtlardan sonra inansaydı biraz güvenim sarsılırdı.
Delirdi. Şakasız belki 10 gün onu akşamları sakinleştirmek için kırk takla attım. Hepsi de ben sırf annemde kalıyorum diye. Onların evinde kalmayınca namussuz okunuyormuş gibi carladılar. Ben eşimle birlikte annemin evine gitmişken üstelik.
Eşim geldiğinde çok fena gürledi ve aile bağları açıldı. Ama işin kötü tarafı haklı olan ben olmama, susmama ve bir kez olsun edebimi bozmamama rağmen eşim yine bana da kızdı. Orada bir posta da ona haddini aşmaması gerektiğini gösterdim. Bağırmadan çağırmadan.
Anlayacağın, askerdeki adama bir şey söylenmez. Söylesen de haklı olan sen bile olsan karlı çıkmıyorsun. Anne oğul arasına girilmiyor. Kedi köpek kavgası gibi kavga edip 2 dk sonra aşık kuğuya dönüyorlar.