Bu bir hastalık değil.
Başka bir posta da yazmıştım, onu kopyalayıp yapıştırdım.
Ben dehb tanısı konmuş bir çocuğum. Aynı zamanda asosyal ve kekemeydim. Boyum falan da çok kısaydı, aşırı aşırı aşırı zorbalanan o çocuktum.
Eğer siz de hiperaktif değilseniz onu kolay kolay anlayamazsınız, anlar gibi olduğunuzda da ya yanlış anlarsınız ya da anladığınızı sanarsınız.
Çok basit bir denklemi var aslında, her dehb’li bir değil. Kimisi ziyadesiyle hareketli, kimisinin aklı beyni durmaz.
Bazen de dikkati acayip hızlı dağılanları çıkıyor, o biraz daha nadir.
Mesele kabiliyet meselesi. Bir şeyi iyi yapması, o şeyde hep iyi olacağı anlamına gelmez. Mutlu olması önemli. Yılda bir defa da yapsa mutlu yapar.
Beynimizde bir kaos var, aşırı düzensiz ve aynı anda her şeyi yapma isteği, enerjisiyle çatışıyoruz.
Hiç kolay değil. Dağınık bir zihin. Aynı anda iki işi yapamayız. Her şey uç noktada. Sevinç de öyle, öfke de. Frenleme mekanizması normal insanlara göre çalışmıyor.
İlk düşünce, his, duygu neyse onu söyler, ifade eder. İçi dışı bir oluyor. İnsanların içten pazarlığını anlayamaz çünkü kendisi bunu beceremez.
Anlama kabiliyeti çok yüksek ama anladığı şeyi uygulayabilme becerisi inanılmaz düşük. Başlar ama asssslaaa bitiremez. Biri bitmeden diğerine başlar. Çok hızlı sıkılır, kimse ona yetişemediği için de yalnızdır aslında. O yüzden onu anlayamazsınız diyorum.
Anlamak zorunda da değilsiniz, yalnız olmadığını ve onu “her haliyle” sevdiğinizi hissettirdikçe durulacaktır. Çünkü kaos üstüne kaos yaşıyor kafası.
Bir yer dinginse oraya devamlı gider. Örneğin yüzerken kafası rahatlıyorsa hep yüzer. Çizgifilmse çizgifilm. Futbolsa futbol.
Ben dini ilimlere kafa yorduğum her an sakinliyordum, senelerimi verdim.
Aşırı odaklanma yüzünden de her bilgiye diğerlerinden daha hızlı ulaşabilme ve anlayabilme yeteneği geliştirdim. Sakinlediği yeri bulana kadar çok uğraştırır, alın karşınıza konuşun.
Evladım deyin, sen hakikaten çok kabiliyetli bir çocuksun. Yeteneklerin var. Biz senin yanındayız, istediğin gibi yaşayabilirsin deyin. Onun kaosunu beklentilerinizle daha çok beslemeyin. Anne baba dingin olursa çocuk en çok orada rahat eder.
Liste yapmayı öğretin, günlük yaşam becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmaların listesini çıkarsın. Benim aklımı susturan ve düze çıkaran şey bu olmuştu. Her adımımı liste yapıyordum.