Paylaşmayı öğrenmesi için müthiş ortam. Ben kendimi bildim bileli annem bize hep birkaç kişilik para veya Aburcubur verir.
Bir dondurma alınır, bir şey değil. Evladına verirken göreceklerini hesap etmemişsin, üzülme. Annesini de sorumsuzlukla itham etmişler, belki kadının haberi yok? Veya imkanı yok, çocukları da evde hapsemez ki. Belki o anne de sizin evlatlarınıza kızıyordur, neden elinde olmayan çocuğun önünde çocuklarına dondurma veriyorlar diye. Olabilir yani, her şey mümkün.
Ben olsaydım alırdım, bir çocuk sevinecekse cebimdeki tüm para helal olsun. Hep mi ben alıyorum? Çocuklar mutluysa enayiliğim(!) feda olsun.
O an param olmaz, alamam. O zaman elimden gelen çocukların payını bölüştürmek. Bir kaşık da olsa yesin, ne olmuş?
Hepimiz çocuk olduk, hepimiz paylaştık. Bence bir çocuğa paylaşımı öğretmenin en güzel yolu bu olabilir.
“Bak annecim, herkesin yok. Demek ki elimizdekinin yarısını vermemiz gerek ki şartlar eşitlensin” gibi gibi. Tabi çocuğun evin önünde oynadığını duyduğum için 3 4 yaşlarında olduğunu hesap ediyorum. O çocuk bu sözü anlar.