Bazı kişiler 90ına kadar azılı kafir olarak gelir de son nefesinde Müslüman ölür, bazı kişiler de Müslüman bir hayat yaşar da son nefesi kafir olarak verir.
Bu sebeple insan ne oldum değil, ne olacağım demeli. Tevbe kapısı son nefese kadar açık ama şeytan gibi yarın tevbe edeyimcilerden olma sakın.
Belli ki pişmansın, zaten tevbe pişmanlıktır. Günahları da aşikar etme, kimseyi kendine şahit tutma.
Üstelik duayı ancak başın sıkışınca ediyor olman neden günah olsun? Bu da şeytanın bir aldatmasıdır. Ayette sağından gelir derken bahsedilen şey budur.
Sen sandın ki Allah işimiz düşünce ona yalvarmamızdan hoşlanmaz. Aslında evet, her daim onunla olmamızı istiyor ancak riya ihlasın kapısıdır. Sen bu kadarcıkla başladın, devamının geleceğini de Rabbim biliyor ki sana dar anında el açma izni vermiş.
Hz. Ömer (ra) çok sevdiğim bir söz söyler. “Ben duamın kabul olup olmaması kaygısını taşımam, ben dua edip edememe kaygısını taşırım.”
Yani şükret ki Allah sana en azından belli zamanlarda da olsa ona seslenmen için sana izin vermiş.
Kul irade eder, Allah yaratır. Daha çok dua etmek iste, Allah dua kapılarını sana daha çok açsın.
Nereden dönersek kardır diyerek hemen şu dk tevbe edip istiğfar çekerek yönelmeye başlamak lazım.
Öyle ya da böyle o Rabbe gidilecek. Güzel gidelim.