BİLGİN VE KAYIKÇI - Kendini beğenmiş bir dil (nahiv) bilgini, boğazdan karşıya geçmek için bir kayık kiraladı, kibirle yerine oturdu. Olgun ve alçak gönüllü bir kişi olan kayıkçı, hem nafakasını kazanmak hem de yolcusunu sağ salim karşıya geçirmek için küreklere asılıyordu. Denizin orta yerine geldikleri sırada bilgin, kibirli bir edayla kayıkçıya sordu:
Sen hiç gramer (dil bilgisi) okudun mu?
Kayıkçı cevap verdi:
Hayır efendim, ben cahil bir kayıkçıyım, dediğiniz şeylerden hiç anlamam.
-Vah vah dedi bilgin, ömrünün yarısı boşa geçmiş!
Bir süre ilerledikten sonra denizde fırtına çıktı, dalgalar korkutucu bir hâl aldı, bilgin korkmaya başladı. Kayıkçı ne kadar uğraştıysa da fırtınada daha fazla ilerlemeyi başaramadı. Karşıya geçemeyeceklerini anlayınca bilgine sordu:
Yüzme bilir misiniz efendim?
Bilgin:
Maalesef bilmiyorum, o işlerden anlamam, diye cevap verdi endişe dolu bir sesle. O zaman kayıkçı:
Vah vah dedi, şimdi ömrünüzün tamamı boşa gidecek!