Sevgili kardeşim, Enes2020. Yazdıklarından anladığım kadarıyla müminsin, kazaya ve kadere hesap gününe inanıyorsun. Kuran-ı Kerim okumuş olmalısın, manasına bakarsan Allah'ın zalim topluluklara kendilerine gelmeleri için nice uyarıcılar gönderdiğini anlarsın. Her olay bizle Allah'ı hatırlatmalı. Tabi ki başımıza gelen musibetleri de güzel şeyleri de Allah'a bağlayacağız. İnancımız, yaratılış gayemiz bu olduğu için. Bilime, sebeplere bağlamak inançsızların ve bilgisizlerin işidir. Bize yakışmaz. Biz kendimizi düzeltelim, Allah'a yönelelim. Nefsimizi sorguya çekelim. Tövbe edelim. Gerisi Allah'ın takdiridir. Çocukların ölümü konusuna gelince, evet Allah çocukların da canını alır ama burada bir mesaj var. Akıl sahibi olarak bunu düşünmemiz lazım. Belki çocukların ahıdır dünyayı korkuya düşüren. Korkuya ve suçluluk duygusuna sevketmeyin demişsin. Neden suçluluk hissetmeyelim? Hepimiz suçluyuz. O çocuklar inleyerek can verirken, tecavüze uğrarken, işkence görürken biz rahat döşeklerimizde uyuduk. Bir iki gün kınadık ve sonra unuttuk. Dünyanın değişmesi için hiçbir çaba sarfetmedik. Sadece çocuklar değil, daha ne çirkinlikler, haksızlıklar, günahlar, zulümler.. Hergün bir öncekinden daha kötü bir şey duyuyoruz. Tam daha kötüsü olamaz derken daha kötüsü... İnsanoğlu aşağıların en aşağısı olmayı tercih etti. İnananlar sustu. Aman benden uzak olsun da kafasında yaşıyoruz sürekli. Ta ki ateş bizi de yakana kadar susuyoruz. Bütün dünya ağlamalı, gece gündüz hem de. Korkmalı, titremeliyiz. Hepimiz hesap vereceğiz Allah'a bu hususta. Şimdiden ders alıp önce kendimizi sonra birbirimizi düzeltirsek ne ala, yoksa Allah'ın şiddetli azabına hazırlıklı olalım.