Sen hatalısın güzelim, insanların huyunu suyunu öğrenecek kadar birlikte yaşamışsın ama hala daha laf edildiğinde karşılık verme durumundasın.
Öncelikle senin artık belli bir yaşın var, evlisin hatta belki çocuk sahibisin. Annesin yani.
O da anne.
İkiniz de kadınsınız. İkiniz de evin içişleriyle uğraşıyorsunuz. Belli ki huysuz bir kadın kaynanan ama sen de çok lafgüzarsın be güzelim. Bazı durumlarda susulur, laf edilmez.
Karşındaki haksızken tüm davranışların onu haklı çıkaracak şekilde. Gerek yok ki eline koz vermeye.
Tahammül edemeyip yemeği bırakman da çocukça. Ve daha beteri böyle bir durum mevzubahisken ona eşine anlatabileceği bir şey vermen. Ne gerek vardı?
Ev ev üstüne olmaz, kaynanayla geçinmek zordur. Ama sen de kolay biri değilsin. Çok ufak şeyleri mesele ediyorsun. Tamam devamlı yapıyor olabilir ama o böyle biri. Sen yapma dedin diye yapmayacak mı? Onca senelik alışkanlıklarını silip atamaz ki…
Sessiz kal demiyorum ama üslubun bana çok sert geliyor. Yemezsen yeme demek ne kadar yumuşak söylenirse söylensin sert bir şekilde algılanıyor. Zaten kadın bir kere mimlediyse seni istersen ağzınla kuş tut, yaranamazsın.
Üslup, kimliktir. Karşındakinin davranışı sadece KENDİSİNİ bağlar, seninle bir alakası yok. Üzerine alınıp cevap vermen bile tuzağa düşmek demek.
Boşvereceksin. Konuşsun dursun, cevaplamadığın müddetçe sataşamaz. Muhatabı yok çünkü duvara mı konuşacak?