Sen bu gidişle dilenirsin, çocukların da dilenir demişti.
Sebebi de elimdeki paranın miktarına bakmadan sadaka olarak veriyor olmam. Görmedi ama devamlı sorar.
Bizim düğünümüzde takılan altınlarımız vardı, yurtdışına giderken eşim ailesine emanet etmiş benim sonradan haberim oldu. Biz de dönünce bazı planlarımız için onu istediğimiz zaman vermek istemediler, bizim adımıza kendi istedikleri şekilde yatırım falan yapacaklarını söylediler. İstemedik tabi ki böyle bir şeyi.
Niye istiyorsunuz diye devamlı devamlı devamlı baskı yapıp sorunca en son dayanamayıp “belki ölmüş babam adına sadaka vericez benim malım değil mi?” dedim, “sadakanın gizlisi makbul ya hani sormak ne kadar doğru?”
Sonra annesi bir başladı saydırmaya, Allahım ben hayatımda böyle korkunç bir rezalet görmemiştim. Eşim çok utandı, bana karşı çok mahcup oldu. Ben sakin durmasam koskoca adam annesi yüzünden karşımda ağlayacaktı.
İşte geleceğinizin garantisi dedi, rızık Allah’tandır dedim. Çocuklarınız var dedi, her çocuk kendi rızkıyla gelir dedim. Sen elinde para tutmayı beceremezsin dedi, israf etmem tutumluyum ama biriktirmek şeytandandır dedim. Halbuki amacımız çok başkaydı ve söylemek de istemiyorduk. Aşırı karlı bir işti. Destek yerine köstek olacaklarını bildiğimiz için söylemiyorduk.
Sen bu kafayla gidersen dilenirsin dedi, çocuklarını da dilendirirsin dedi. Kocan ölse dul kalsan ne yapacaksın dedi ki benim annem dul, ona laf atıyor yani.
Ben de sinirlendim sanane dedim, para benim koca benim çocuk benim sanane dedim sustum.
Eşim de annesine “senin diğer gelinlerle niye anlaşamadığını şimdi anladım” dedi bir daha da konuşmama izin vermedi.
Annesi sonra gelip ben birden parlıyorum kızım kusura bakma falan dedi diye eşim için tekrar konuştum ama asla eski samimiyetime sahip olamadılar. Hala daha peşimdeler, eskisi gibi davranayım diye çırpınıyorlar.
Benim hayatım eşimden ibaret, o mutlu olacaksa gider sarılır öperim bile, elhamdülillah ve maşallah ki eşim doğru yanlış nedir görebilen birisi. Rabbim anlayışımızı sevgi ve saygımızı daim etsin. Amin.