Sünnet olan bir şeyi yapmalısınız diye zorladığım yok, soru sordular cevapladım.
Tüm hadisi şeriflere vakıf değilsiniz ve siz de bu konu hakkında konuşuyorsunuz. En azından kütübü sitte denilen sahih hadislere vakıf olsaydınız da “tartışmaya yüzünüz” olsaydı.
Özellikle bu iki kelimeyi kullanıyorum çünkü bilmediğim konu hakkında bence şöyleydi diyerek kanıtlayamayacağım ama genelin fikri olan şeyleri ben de söyleyebilirim. Ama yakışmaz. Orada veterinerlikten örneğini de verdim zaten.
Namaz kılma meselesini sormuşsunuz, hadisi şerif, siyer biliyor olsaydınız namazın kısım kısım farz olduğunu da bilirdiniz. Hareketlerinin de o kısımlarda yavaş yavaş oturduğunu da bilirdiniz. Nihai namaz şeklinin de günümüzdeki gibi olduğunu bilirdiniz ve bu soruyu sormanın aslında cahillikten başka bir şey olmadığını bildiğiniz için de sormazdınız.
Mezhepleri sormuşsunuz, mezhep kavramını 3 senelik imam hatip sürecinizde neden araştırıp öğrenmediniz? Ya da size böyle mi öğrettiler? Siz de merak etmeyip üstüne araştırmadınız mı?
4 mezhep de Kuran ve sünnete dayanır, farklı içtihat yollarıyla aynı hakikate ulaşırlar. Hepsi ehli sünnettir, yani Hanefi mezhebinde olan mesele de Rasululluhtan (sav) gelmiştir, Şafii mezhebindeki de. Tek farkları işleyiş biçimidir.
Diğer mezheplerin hak olmadığının kanıtı da hadisi şeriflere dayanmıyor oluşlarıdır.
Ancak hadisi şeriflerin güvenilirliğini sorgulayan birisine bunların hiçbiri delil olmaz. Enbiya suresi 7. Ayette “Eğer bilmiyorsanız, alimlere (bilenlere) sorunuz.” Diye geçer, bu ayet bizatihi Rasulullah (sav) efendimizi gören sahabelerden biri tarafından içtihat şeklinde yorumlanır. “Biz Rasulullaha (sav) sorardık, siz de sahabeye sorunuz. Sonra sahabeyi görene, sonra onları görene.” Diye.
Ki imamı Azam hicretten 80 sene sonra doğmuştur, hükümlerinin hak oluşuna delil “sonra onları görene” kısmıdır.
Her şey bir kenara, ben sabahlara kadar ispatlarım vazifemdir. Ancak hadis ilmi nedir ne değildir bilmeden konuşan ve ahkam kesen, bir nevi kaynak olarak görmeyen insanlara gitgide daha az saygım azaldığı için bu sohbeti devam ettirme taraftarı değilim. Zira “40 alimi bir delille ikna ettim de 40 delille bir cahili ikna edemedim” sözü, buraya tam oturuyor.
Beni de yanlış anlamayın, sizin bilmemeniz beni bağlamaz, sizi bağlar. 3 senelik eğitiminizin doğru olduğunu iddia etmeniz size yeter. Kanıtınız yok.
Ben size doğrusunu da yanlışını da öğrendiğimi, buna göre hangisi Ehl-i sünnet belki 500den fazla kitap yaparak öğrendiğimi söylüyorum. Kıyas etmek veya anlamak ya sizin için zordu ya da işinize gelmedi. Dediğim gibi beni bağlamaz.
Öyle ya da böyle, hepimiz öldüğümüzde bunların aslına vakıf olacak mıyız? Olacağız.
O halde orada neyin ne olduğunu siz de ben de anlarız.
İsterseniz bu konuşma daha da uzamasın. Anlayışınız için teşekkür ederim.
Selametle.