Derece yaparak Eğitim Fakültesi'ne gittim. Üniversiteden derece ile mezun oldum. İnanın Okul öncesi öğretmeni olduğuma bin pişmanım. Hem köy okullarında, hem şehir merkezlerinde çalıştım. Hem özel sektörde hem kamuda çalıştım. Hiç bir yerde içe sinen meslek değil. Pekçok meslektaşım, alan değişikliği yapmak için ikinci üniversite okuyor ( bende okudum:)) Hem o kadar çocuğu bir arada sıkıntısız tutmak zor, hem de veliler ile uğraşmak zor.
Arkadaşlar ailenin verdiği eğitim ve terbiyeyi hiç kimse veremez. İlk eğitim yeri aile, ilk öğretmen annedir. İnanın ülkemizde pekçok kadın sadece kendi övüyor, hava atıyor ama çocuklar ailelerini yansıtıyor. Örneğin şiddet eğilimli çocuk çok var. Gidiyor vuruyor. Vurmasın diye ne yaparsınız düşünün. Ceza verirsen, çağdaş eğitim anlayışına uygun değil diye şikayet ediyorlar. Oyunlara vs katılımına ara verirsen, psikolojisi bozuldu diye şikayet ediyorlar. E laftan sözden zaten anlamıyorlar. Öte yandan vurulan çocuğun ailesi şikayet ediyor. Aman aman neler neler. Anlatsam roman olur. Ama en çok dikkatimi çeken şey olmuştu ilk görev yaptığım zamanda, WC sonrası el yıkama alışkanlığı bile kazandırmayan bir toplumuz. Nadir çocuk ellerini yıkayarak geliyor. .
Bu konuda cidden öğretmenin suçlu ne yani var soruyorum ? Suçlayanlar eminim çocuk gelişiminden bir gram anlamayan insanlardır.