Öncelikle hasta biri hasta olduğunu kabul etmez ben şizofreniyim demez yooo çok iyiyim der. 😀
Senin durumuna da gelecek olursak tatlım hayat okadar acımasız ki aslında içindeki insanlar onu bu hale getiriyor acıma yok empati kalmamış millette tahammül mu ? Duygularımıza dusuncelerimize dahi en yakinimizim tahammülü yok anlatsan sen e yaşıyorsun kafan mı güzel gibi sorularla aşağılamalarla yuzyuze geliyoruz ve napmak gerekiyor geçinmek kalp kırmamak için susmak zorunda kalıyor insan atıyor içine zamanla çöp kutusu oluyor artık.
İnsanlar ne halden anlıyor ne de derde çare olmaktan. Halbuki ki birazcık dinlense insan azcık anlatsa pozitif yatıştırıcı cümleler duysa belki su akar yolunu bulur. İnsan beyni doğduğunda boş bi kutudur içini dolduranlar ise anilardir yasanmisliklardir iyisiyle kötüsüyle....
İnsan nekadar kala alınırsa dinlenirse değer görürse Sevgi görürse hatalarında başına gelenlerde hep yanında bi merhamet Sevgi görürse sureci nekadar kolay az hasarla atlatirsa okadar güçlü mutlu olur.
Ama varlık içinde yokluktaysa insan bu seferde bi muhatap aramaya başlar ama hayali ama gerçek. Bu bi tür içini boşaltma rahatlamadir aslında.
Unutmayın ki çöp kutusu bosalmazsa koku yapar. Ve de etrafına böcek haşere toplar insan da nekadar dolarsa çevresine de okadar fırsatçı gelir dünya çok acımasız malesef.
Gerçeğe güveneceğime suya anlatirim , kağıda yazarım, hayalde bi dost edinirim derdimi ona anlatırım ağlarım ama gerçeğe teslim olmam .
Hayat bana bunu tecrübe ettirdi.
Bide ben şuna inanıyorum o hayalinizdeki kişi anlattığınız her kimse aslında yine kendiniz malesef yine kendinizle konuşuyorsunuz. Ama bu kötü değildir sizi motivw eder rahatlatır.
Yazmayı günlük tutmayı öneririm hem hafızayı güçlendirir hemde rahatlatır. Yada yazın yazın çöpe atın kimse görmesin bilmesin . Aranızda kalsın kağıt kalem ve siz