İlahi hikmet diyor ki: “Bu dünya bir imtihan salonudur. Her imtihanda olduğu gibi, bu imtihanda da çeşitli sorular sorulmakta ve onlara cevaplar istenmektedir. Bolluğun, sağlığın, mutluluğun cevabı şükürdür. Fakirliğin, hastalığın, musibetin, mutsuzluğun cevabı ise sabırdır."
"Her insan az, çok bu her iki çeşit sorulara muhatap olmaktadır. Nice zenginler var ki, bollukta olmalarına rağmen mutlu değiller. Nice fakirler de var ki, yoksulluk içinde mutlu yaşarlar. Sağlıklı çocuklarıyla mutlu bir hayat yaşayan fakirlerin yanında, engelli çocuklarıyla mutlu hayalleri yıkılan pek çok zenginler vardır…”
Demek ki, mutluluk ölçüsü sadece zenginlik olmadığı gibi, mutsuzluk ölçüsü de yalnız fakirlik değildir. At gözlüğü takanlar, sağa-sola bakamadıkları için hayatın geniş caddesini göremiyorlar.
.
İlahi hikmet: “İşini yapan insanların aldığı maaş haram değildir. Asr-ı saadetten beri maaş ve benzeri ücretler vardı. Maaşını almakla beraber, Allah rızası için insanlara dinlerini öğreten ve hocalık yapan kimsenin işsizle aynı derecede olmadığı bir gerçektir. Ancak -kafa fenerinin sandığı gibi- üstünlük ölçüsü işsizlik değil, Allah’ın emirlerini öğrenip amel eden ve başkasına da öğreten hocalık ve irşat mesleğidir.”
Evet, “Allah katında en değerliniz, en çok takvalı olanlarınızdır.” mealindeki ayette işaret edildiği gibi, Allah katında değer ölçüsü, işsizlik, hocalık veya şeyhlik değil, onun emir ve yasaklarına karşı saygılı olmanın unvanı olan “takva”dır.