0 oy
553 göst.
Aile & Aşk kategorisinde (302 puan) tarafından
Belki bıktınız benden ama karşıma geçip duygularımı anlatacağım biri Yok çok sıkıldım aynı kelimelerden çocuğumu kaybettm daha hiç görmedim onu sadece ultrason da atigiii tekmelerle kalbimle hissetmiştim evlat çok başka bir şeymis yalnız kaldigimda keşke şuan yanımda olsa uyutsam emzirsem beni uyutmasa uykusuz kalsam diye hayaller kuruyorum çok zorr içimin yangını sönmüyor her geçen gün daha daha çok özlüyorum oğlumu seni çok seviyorum annecim inşallah Bir gün kavuşuruz

13 Cevaplar

+2 oy
(565 puan) tarafından
Kimisi uykusuz kalıyorum çok yoruluyorum ne zmn düzelecek der kimisi keşke uykusuz kalsam yorulsam der Rabbım anne olmak isteyen herkese bu duyguyu yaşatsın inşallah 
-Reklam-
0 oy
(1,450 puan) tarafından

Yaa kurban olurum sana üzülme kuzum o cennette seni bekliyor.<3

0 oy
(611 puan) tarafından
Seni çok iyi anlıyorum bende kaybettim. 
0 oy
tarafından
Allah'ım sabır versin inşallah
0 oy
(684 puan) tarafından
Üzülme kuzum Rabbime sığın o iyi bir yerde ve emin ellerde bunu bil için ferahlasin
0 oy
(16,364 puan) tarafından
Rabbım sabırlar versin 
0 oy
tarafından
En iyi ben anlarım cnm 2 yıl oldu ama acısı daha dünmüş gibi yüreğimde rabim sabır versin cennetinde kavuştursun inşallah 
0 oy
(159 puan) tarafından
Bian için acaba ben mi açtım bu postu dedim benim kızım da melek oldu 38. Gün bugün nasibimiz bu imiş ne yapalım başımız gözümüz üstüne Rabbim ahirette sonsuza dek kucağımızda sevmeyi nasip etsin 
0 oy
(3,147 puan) tarafından
Cennetin kapısında bekliyor seni böyle üzme kendini sen onu çok seviyorum ama Allah çok daha fazla sevmiş ki yanına almış öyle düşün içini rahatlatmaya çalış canım allahım sana bol sabırlar versin ❤️
0 oy
(1,270 puan) tarafından
Bende 2 bebegi mi kaybettim çok zor rabbim sabır versin bizlere 
0 oy
(2,093 puan) tarafından
Rabbim sabırlar versin ama o seni cennette bekliyor inşallah.. Öyle düşün içini ferahlatmaya çalış. Allah sana en yakın zamanda aklını kalbini vaktini dolduracak bir bebiş daha nasip etsin inşallah.
0 oy
(3,582 puan) tarafından
Başın sağolsun. Bende 10 günlük bebeğimi kaybettim.. Bu yazıyı okuyarak teselli ve kuvvet buldum elhamdulillah. Rabbim yardımcın olsun, sabr versin. 

(ÇOCUK TA'ZİYENAMESİ) 

بِاسْمِهِ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪

   Aziz âhiret kardeşim Hâfız Hâlid Efendi!

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَبَشِّرِ الصَّابِر۪ينَ ٭ اَلَّذ۪ينَ اِذَا اَصَابَتْهُمْ مُص۪يبَةٌ قَالُوا اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ

   Kardeşim, çocuğun vefatı beni müteessir etti.

Fakat اَلْحُكْمُ لِلّٰهِ kazaya rıza, kadere teslim İslâmiyetin bir şiarıdır.

Cenab-ı Hak sizlere sabr-ı cemil versin.

Merhumu da, size zahîre-i âhiret ve şefaatçi yapsın.

Size ve sizin gibi müttaki mü'minlere büyük bir müjde ve hakikî bir teselli gösterecek "Beş Nokta"yı beyan ederiz:

    Birinci Nokta: 

   Kur'an-ı Hakîm'de وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَ sırrı ve meali şudur ki: Mü'minlerin kable'l-büluğ vefat eden evlâdları, Cennet'te ebedî, sevimli, Cennet'e lâyık bir surette daimî çocuk kalacaklarını.. ve Cennet'e giden peder ve vâlidelerinin kucaklarında ebedî medar-ı sürurları olacaklarını.. ve çocuk sevmek ve evlâd okşamak gibi en latîf bir zevki, ebeveynine temine medar olacaklarını.. ve herbir lezzetli şey'in Cennet'te bulunduğunu.. "Cennet tenasül yeri olmadığından, evlâd muhabbeti ve okşaması olmadığı"nı diyenlerin hükümleri hakikat olmadığını.. hem dünyada on senelik kısa bir zamanda teellümatla karışık evlâd sevmesine ve okşamasına bedel safi, elemsiz milyonlar sene ebedî evlâd sevmesini ve okşamasını kazanmak, ehl-i imanın en büyük bir medar-ı saadeti olduğunu şu âyet-i kerime وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَ cümlesiyle işaret ediyor ve müjde veriyor.

    İkinci Nokta: 

   Bir zaman bir zât, bir zindanda bulunuyor.

Sevimli bir çocuğu yanına gönderilmiş.

O bîçare mahpus, hem kendi elemini çekiyor, hem veledinin istirahatını temin edemediği için, onun zahmetiyle müteellim oluyordu.

Sonra merhametkâr hâkim ona bir adam gönderir, der ki: "Şu çocuk çendan senin evlâdındır, fakat benim raiyetim ve milletimdir.

Onu ben alacağım, güzel bir sarayda beslettireceğim." O adam ağlar, sızlar; "Benim medar-ı tesellim olan evlâdımı vermeyeceğim" der.

Ona arkadaşları der ki: "Senin teessüratın manasızdır.

Eğer sen çocuğa acıyorsan, çocuk şu mülevves, ufunetli, sıkıntılı zindana bedel; ferahlı, saadetli bir saraya gidecek.

Eğer sen nefsin için müteessir oluyorsan, menfaatini arıyorsan; çocuk burada kalsa, muvakkaten şübheli bir menfaatinle beraber, çocuğun meşakkatlerinden çok sıkıntı ve elem çekmek var.

Eğer oraya gitse, sana bin menfaati var.

Çünki padişahın merhametini celbe sebeb olur, sana şefaatçi hükmüne geçer.

Padişah, onu seninle görüştürmek arzu edecek.

Elbette görüşmek için onu zindana göndermeyecek, belki seni zindandan çıkarıp o saraya celbedecek, çocukla görüştürecek.

Şu şartla ki, padişaha emniyetin ve itaatin varsa..."

   İşte şu temsil gibi, aziz kardeşim, senin gibi mü'minlerin evlâdı vefat ettikleri vakit şöyle düşünmeli: Şu veled masumdur, onun Hâlıkı dahi Rahîm ve Kerim'dir.

Benim nâkıs terbiye ve şefkatime bedel, gayet kâmil olan inayet ve rahmetine aldı.

Dünyanın elemli, musibetli, meşakkatli zindanından çıkarıp Cennetü'l-Firdevsine gönderdi.

O çocuğa ne mutlu!

Şu dünyada kalsaydı, kim bilir ne şekle girerdi?

Onun için ben ona acımıyorum, bahtiyar biliyorum.

Kaldı kendi nefsime ait menfaati için, kendime dahi acımıyorum, elîm müteessir olmuyorum. Çünki dünyada kalsaydı, on senelik muvakkat elemle karışık bir evlâd muhabbeti temin edecekti.

Eğer sâlih olsaydı, dünya işinde muktedir olsaydı, belki bana yardım edecekti.

Fakat vefatıyla, ebedî Cennet'te on milyon sene bana evlâd muhabbetine medar ve saadet-i ebediyeye vesile bir şefaatçi hükmüne geçer.

Elbette ve elbette meşkuk, muaccel bir menfaati kaybeden, muhakkak ve müeccel bin menfaati kazanan; elîm teessürat göstermez; me'yusane feryad etmez.

    Üçüncü Nokta: 

   Vefat eden çocuk, bir Hâlık-ı Rahîm'in mahluku, memlukü, abdi ve bütün heyetiyle onun masnu'u ve ona ait olarak ebeveyninin bir arkadaşı idi ki; muvakkaten ebeveyninin nezaretine verilmiş.

Peder ve vâlideyi ona hizmetkâr etmiş.

Ebeveyninin o hizmetlerine mukabil, muaccel bir ücret olarak lezzetli bir şefkat vermiş.

Şimdi binden dokuzyüz doksandokuz hisse sahibi olan O Hâlık-ı Rahîm, mukteza-yı rahmet ve hikmet olarak o çocuğu senin elinden alsa, hizmetine hâtime verse; surî bir hisse ile, hakikî bin hisse sahibine karşı şekvayı andıracak bir tarzda me'yusane hüzün ve feryad etmek ehl-i imana yakışmaz, belki ehl-i gaflet ve dalalete yakışıyor.

    Dördüncü Nokta: 

   Eğer dünya ebedî olsaydı, insan içinde ebedî kalsaydı ve firak ebedî olsaydı; elîmane teessürat ve me'yusane teellümatın bir manası olurdu.

Fakat madem dünya bir misafirhanedir; vefat eden çocuk nereye gitmişse, siz de biz de oraya gideceğiz.

Ve hem bu vefat ona mahsus değil, umumî bir caddedir.

Hem madem müfarakat dahi ebedî değil; ileride hem berzahta, hem Cennet'te görüşülecektir.

اَلْحُكْمُ لِلّٰهِ demeli.. O verdi, O aldı.

"Elhamdülillahi alâküllihal" sabır ile şükretmeli.

    Beşinci Nokta: 

   Rahmet-i İlahiyenin en latîf, en güzel, en hoş, en şirin cilvelerinden olan şefkat; bir iksir-i nuranîdir.

Aşktan çok keskindir.

Çabuk Cenab-ı Hakk'a vusule vesile olur.

Nasıl aşk-ı mecazî ve aşk-ı dünyevî pek çok müşkilâtla aşk-ı hakikîye inkılab eder, Cenab-ı Hakk'ı bulur.

Öyle de şefkat -fakat müşkilâtsız- daha kısa, daha safi bir tarzda kalbi Cenab-ı Hakk'a rabteder.

Gerek peder ve gerek vâlide, veledini bütün dünya gibi severler.

Veledi elinden alındığı vakit, eğer bahtiyar ise, hakikî ehl-i iman ise; dünyadan yüzünü çevirir, Mün'im-i Hakikî'yi bulur.

Der ki: "Dünya madem fânidir, değmiyor alâka-i kalbe..." Veledi nereye gitmişse oraya karşı bir alâka peyda eder, büyük manevî bir hal kazanır.    Ehl-i gaflet ve dalalet, şu beş hakikattaki saadet ve müjdeden mahrumdurlar.

Onların hali ne kadar elîm olduğunu şununla kıyas ediniz ki: Bir ihtiyar hanım gayet sevdiği sevimli tek bir çocuğunu sekeratta görüp, dünyada tevehhüm-ü ebediyet hükmünce gaflet veya dalalet neticesinde; mevti, adem ve firak-ı ebedî tasavvur ettiğinden, yumuşak döşeğine bedel kabrin toprağını düşünüp gaflet veya dalalet cihetiyle, Erhamürrâhimîn'in Cennet-i rahmetini, Firdevs-i nimetini düşünmediğinden, ne kadar me'yusane bir hüzün ve elem çektiğini kıyas edebilirsin.

Fakat vesile-i saadet-i dâreyn olan iman ve İslâmiyet, mü'mine der ki: Şu sekeratta olan çocuğun Hâlık-ı Rahîmi, onu bu fâni dünyadan çıkarıp Cennetine götürecek.

Hem sana şefaatçi, hem ebedî bir evlâd yapacak.

Müfarakat muvakkattır, merak etme; اَلْحُكْمُ لِلّٰهِ ٭ اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ de, sabret.

اَلْبَاق۪ى هُوَ الْبَاق۪ى

  Said Nursî
0 oy
(4,959 puan) tarafından
Canım çok acı insanın canından can kopması. Ama rabbim sağlıklı evlat nasip etsin  vakti zamanı gelince. Ne analar var yaşarken ölen yavruları acı icindeyken belki böylesi iyi senin için sabır et dua et

İlgili sorular

+1 oy
13 cevap 879 göst.
6 Ocak 2020 Diğer kategorisinde misafir tarafından soruldu
0 oy
6 cevap 507 göst.
17 Ocak 2025 Moda kategorisinde Dertliii (197 puan) tarafından soruldu
0 oy
1 cevap 130 göst.
5 Şubat 2023 Diğer kategorisinde Hira &ikra (6,511 puan) tarafından soruldu
+1 oy
30 cevap 2,593 göst.
3 Şubat 2023 Diğer kategorisinde 11202105 (81 puan) tarafından soruldu

Kategoriler


1,492,264 soru

24,383,012 cevap

348,874 kullanıcı

...